Dünyanın en meşhur saat markalarından Rolex'in iki ikonik bilezik tasarımı, Oyster ve Jubilee, tüm detaylarıyla mercek altında.
Önce Oyster’dan başlayalım. Bu bilezik ilk olarak 1930’lu yıllarda markanın kataloglarına girmeye başlıyor. O senelerde Gay Freres tarafından üretilen bileziğin tasarımı, 1947 yılında patent ile koruma altına alınıyor. Unutmadan, 1998 yılında Gay Freres markası da Rolex tarafından satın alınıyor. 30’lu yıllardan önce üretilen saatler ekseriyetle deri kayışlarla piyasaya sürülürken, Oyster bileziğin üretilmesinin ardından marka kimliği de büyük ölçüde şekillenmeye başlıyor. Aslında bahsi geçen bilezikten önce de üretilen ve Rolex’in çeşitli modellerinde kendine yer bulan bilezik tasarımları mevcut ancak Oyster’in karakteristik tasarımı, sağlamlığı ve kullanışlılığı onu diğerlerinden hızlıca ayırıyor.
Bilindiği üzere Oyster bilezik üç parçalı bir yapıdan meydana geliyor. Bu yapı ortada bir adet geniş parça ve onu iki yanında biraz daha üstten kavrayan iki küçük parçanın bir araya getirilmesi ile sağlanıyor. İlk zamanlarda kıvrılmış levhalardan üretilen baklalar, yıllar içinde masif parçaların işlenmesi ile üretilir hale geliyor. Oyster bileziğin baklaları, uzun yapılarının da bir gerekliliği olarak, bileğe temas eden tarafta içbükey tasarıma sahipler. Bu sayede Oyster bileziğin bilekte yarattığı konfor hissi artırılmış oluyor. Günümüz Rolex kataloğunda yer alan Oyster bilezikli modeller, sportiflik teması ile ön plana çıkıyorlar. Zaten Oyster bilezik de sağlam ve sıkı hissiyatıyla bu algıyı pekiştiriyor.
Saatin bilekteki hissiyatını belirleyen en önemli parçalardan biri de klips. Bu noktada Rolex birden çok versiyonu saatlerine yerleştirmeyi uygun görmüş. Makalenin kalanında adil bir karşılaştırma olması için hem Oyster hem de Jubilee bilezik seçenekleriyle satın alınabilen GMT Master-II modeli üzerinden örnekler vereceğim. Özellikle bu modeli seçmemin bir sebebi daha var. GMT Master-II markanın son derece sağlam üretilmiş çift kilitli katlanır tokasına sahip. Üstelik hem Oyster hem de Jubilee bileziklerde aynı tokaya, Oysterlock’a, yer verilmiş.
Jubilee bilezik, 1945 yılında, Rolex’in sektördeki 40. yılı anısında üretilen özel bir tasarım olarak ilk defa saat sektörünün beğenisine sunuluyor. Oyster’den temel olarak daha küçük ebatta ve çok parçalı bakla yapısıyla ayrılan bilezik, markanın daha klasik ve şık yönünün bir numaralı temsilcisi şeklinde karşımıza çıkıyor. Oyster’dan farklı olarak bileziği oluşturan parçaların arka kısımlarının düz olması, Jubilee bileziğin bilekte farklı bir his vermesini sağlıyor.
Öncelikle, kıyas için örnek aldığımız GMT Master-II modelinde yer alan Oyster bileziğin orta baklaları polisaj işlemine tabii tutulmuş, dış kısımlar ise fırçalanmış. Bu noktada parlak yüzeylerin kılcal çiziklere karşı fevkalade hassas olduğu bilgisini vermeden geçemeyeceğim. İlginç bir şekilde Jubilee bilezikte yer alan parlak parçaların kavisli tasarımları ve yüzey alanlarının küçüklükleri, çizikleri gizleme konusunda kullanıcısına epey yardımcı oluyor.
Konfor kısmına gelirsek, Jubilee’nin çok parçalı yapısından kaynaklanan bileği daha hissiyatlı kavrama olarak kelimelere dökebileceğim bir durumu mevcut ve bu da ilave bir konfor sağlayabiliyor. Ancak durum baklaların yapısı ile sınırlı değil. Dalış saatlerinde kullanılan ve sektörün en iyi klips tasarımlarından biri olan Glidelock sisteminin GMT Master-II’de yer almaması, benim gibi, saati bileğine tam oturtmak isteyen kullanıcılara zorluk çıkarabiliyor. Nedir bu zorluk derseniz; Oysterlock kilitler hassas bilezik ayarı için Easylink adı verilen ve 5mm’lik bir ayar imkânı veren ilave bir mekanizmaya sahipler. Sorun şu ki bilek ölçünüzden ötürü kapalı konumdaki Easylink sıkı, açık konumdaki Easylink ise fazla gevşek bir his yaratabiliyor. Öte yandan dalış serisi modellerde kullanılan Glidelock’ta yer alan hassas ayar sistemi ise çok daha kısa aralıklarla bileziği daraltma ve bollaştırma rahatlığı sunuyor. Aslında Easylink’in yaratılış amacı bileziğe hassas ayar yapmak değil, sıcak ve bunaltıcı ortamlarda anında bileziği genişleterek kullanıcıya geçici bir ferahlık sağlamak. Çünkü bu hassas ayar için tokanın iç kısmında yer alan ve ancak uygun aparatlarla ayar yapılabilen bir kısım daha var. Bu kısım da maalesef, Glidelock kadar ince ayara müsaade etmiyor üstelik müdahale için elinizde uygun aparatın olması gerekiyor.
Günün sonunda, eğer bilezik sıkılığı konusunda neşter keskinliğinde ince bir ayar istemiyorsanız, her iki bilezik de size yeterli konforu sağlayabiliyor. Eğer tersi bir durum söz konusu ise, Glidelock klipsli bilezik bir numarada yer alırken onu standart Oysterlock klipsli Jubilee ve onu da yine standart Oysterlock klipsli Oyster bilezik takip ediyor. Görüntü kısmı ise tamamen zevk meselesi haline geldiğinden seçim yaparken tarzınızın ve zevkinizin sesine kulak vermenizi, piyasada hangi saat daha popüler yönlendirmelerinden de özellikle uzak durmanızı tavsiye ediyorum.
