Tarihi efsanevi hikâyelerle dolu bir marka olan Officine Panerai’nin sivil kullanıcılar için ürettiği ilk modellerin 1993 yılında satışa sunulduğu bilinmektedir. Daha önce askeri birlikler için üretilenlerden farklı olarak nispeten daha küçük bir kasa seçilerek üretilen bu modeller günümüzde çok ciddi fiyatlara alıcı bulmaktadır. Yaklaşık 4 sene gibi kısa bir süre, sınırlı adetlerde üretilen bu modellerin Panerai ruhunu yansıtan sade görüntüleri, koleksiyonerler için gerçek bir ayrıcalığı simgelemektedir.
Peki, siz böyle bir koleksiyoner olsaydınız ve servet ödeyerek aldığınız saatin sahte olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız?
Officine Panerai Srl, 1997 yılının Mart ayında Vendome gruba satılmadan önce saatlerini Coro Srl isimli bir İtalyan firmasına yaptırmaktaydı. Bu devir işleminden sonra şimdiki adı Richemont olan Vendome, Coro’nun elindeki tüm kasaları da satın almıştı. Hatta Pre A olarak bilinen ve 1997 yılında Richemont tarafından üretilen saatlerde de, OP6500 referansı verilen bu kasalar kullanılmıştı. Tamamı tüketildikten sonra da Coro’dan yeni kasalar tedarik edilemediğinden Vendome grup yeni alımlarını İsviçre’den yapmış ve kasalara OP6502 referansını vermişti.
Eski üretici Coro, 2000 yılına yaklaşırken ciddi maddi sorunlar sebebiyle kapanmıştı. İşte bu dönemde Floransa yakınlarında yaşayan bir koleksiyoner, firmanın elinde kalan Panerai ile alakalı tüm malzemeleri satın aldı ve akabinde bu parçaları bir araya getirerek farklı modelleri kendi üretmeyi başardı. Kullanılan parçaların nerdeyse tamamının orijinal olması, bu saatlerin Coro tarafından Panerai için üretilenlerden ayırt edilmesini son derece zorlaştırıyordu. İsmini verme şansım olmayan bu şahıs tarafından üretilen saatlerin, birçok koleksiyoner tarafından, takip eden 5-6 senelik süre içerisinde hatırı sayılır paralar ödenerek alındığı da bilinen bir gerçek...
Sahte saatler çoğumuz için farklı sebeplerden ötürü can sıkıcı olmasına rağmen günümüzde en başarılı örnekleri bile ayırt etmek çok zor değil. Siz anlamasanız bile çevrenizde size yardımcı olabilecek birilerini muhakkak bulabilirsiniz. Ama tamamı orijinal parçalardan yapılmış toplama bir saati gerçeğinden ayırmak, pek de kolay olmasa gerek.
Aşağıda fotolarını görmüş olduğunuz saat 2009 yılında Amerika’da bir koleksiyoner tarafından tam 140.000 USD ödenerek alınmıştı. Fiyat yüksek gibi gözükse de, günün şartlarında mantıklı bir alışverişti.
Bugün sizinle paylaştığım skandal patlak verene kadar da ödenen rakam hiç abartılı gelmiyordu. Ne bizler ne de saatin sahibi bu parçanın sahte olduğuna inanmak istemese de, saatin Floransa yakınlarında ikamet eden o koleksiyonerin üretimlerinden biri olduğu bazı ince detaylar sayesinde teyit edilmiş durumda.
5218-208/A referansı ile satılan bu saatin kasa arkasındaki yazılarından ve kayışı kasa ile birleştiren vidalarındaki detaylardan Coro tarafından üretilmiş olanlardan farklı olduğu tespit edilmiş. Kayıtlara göre Coro’nun ürettiği modellerin referanslarının sonunda “A” ibaresi yoktur. Söz konusu saatin arka kapağına bakıldığında ise, referansın yanlış işlendiği açıkça görülmektedir.