Markanın gayri resmi sembolü haline gelmiş klasik Marine Chronometer tasarımından ilham alan Maxi Marine serisinden Voyage Blue Chronograph’ı mercek altına aldık.
Yine Horobox’ta yer verdiğimiz Black Sea modelinde olduğu gibi Voyage Blue da son dönemlerde popülaritesi hızla artan kauçuk kaplama tekniği ile üretilmiş. Kasa ve bileşenlerinin neredeyse tamamının lacivert tonda volkanize kauçuk ile kaplandığı modelin kusursuz işçiliği en ilgisiz gözlerin bile takdirini toplayacak derecede başarılı.
Lacivert ağırlıklı kadranın yer verdiği kırmızı ve altın tonunda detaylar, saatin bütünüyle son derece uyumlu bir görüntüye sahip.
İlk bakışta karmaşık gibi görünen kadranın, özellikle uygulanan kırmızı tonun kontrastıyla aslında gayet rahat okunur olduğunu görmek mümkün.
Saatin görsel bütünlüğü konusunda en ince detaya kadar hassasiyetini muhafaza eden UN, mat siyah zemine sahip üzerinde kullanılan yüzey formu kauçuk kayışın bağlantı köprülerindeki yüzey formuyla aynı kullarak bu hassasiyetini vurgulamayı ihmal etmiyor.
Ayar tepesi üzerinde yer alan kabartma UN logosu, özellikle kauçuk kaplama tekniğinin geldiği noktayı vurgular nitelikte detaylara sahip.
UN’nin geleneksel çizgisini devam ettiriken modern teknolojinin sunduğu yenilikliklere ve güncel tasarımlara olan hassasiyetini de vurgulayan Voyage Blue 42.7mm’lik kasa çapıyla güncel trendi de takip ediyor.
Tenle en fazla temas eden yer olan arka kapakta bile kauçuk kaplamaya yer veren UN uyguladığı tekniğin sağlamlığına ne kadar güvendiğini belli ediyor.
Arka kapağın orta kısmında yer alan 18K altın yelkenli kabartması ise markanın denizcilik temasına olan bağlılığını vurguluyor.
Markanın yine gayri resmi sembollerinden olan bağlantı köprüleri ve katlanır klips için siyah seramik tercih eidilmiş. Köprülerün üzerinde yer alan yazıları altın dolgu ile işleyen UN’nin detaylara verdiği önem, gerçekten insanı kendine hayran bırakacak nitelikte.
UN kauçuk kayışlarında, ciddi şekilde deforme olmuş bir tek örneğe bile rastlamadık şimdiye kadar.
Bu duruma sebep markanın kayışlarında elastomer adı verilen özel bir malzeme kullanıyor olması.
Saatin belki de en önemli özelliklerinden biri de markanın bu modelini Türkiye pazarını hedefleyerek tasarlamış olması. Saatin tanıtımını İstanbul’un vazgeçilmez mekanlarından olan Bebek Poseidon Restaurant’da yapan UN’nin Türkiye pazarına verdiği önemi görmek memnuniyet verici.
Sanat ve cemiyet hayatının seçkin simalarına özel hazırlanan davetiyelerle duyurulan bu özel organizasyona 60’a yakın basın mensubunun da katıldığını hatırlatalım.
Markanın en beğenilen ürün gamlarından olan Maxi Marine Diver’ın bu yeni üyesi de şüphesiz sadece markanın sadık kullanıcılarıyla sınırlı kalmadan tüm saat severlerin beğenisini kazanacak tasarım ve kaliteye sahip.
