Saatçilik tarihinin ilk otomatik kronograf modeli olarak bilinen efsanevi Zenith El Primero, 1/100sn hassasiyetinde ölçüm yapabilen yeni modeli Defy El Primero 21 modeli ile 21. Yüzyıla merhaba diyor.
Saat endüstrisinin duayen markalarından Zenith tarafından geliştirilen ve dünyanın ilk kronograf özellikli otomatik mekanizması olarak bilinen El Primero, yaklaşık yarım asırdır devam eden serüvenini 21. Yüzyıla taşıyan modeli Zenith Defy El Primero 21 ile mercek altında...
2000li yılların başlarında yaşadığı tasarımsal karmaşayı ve akabinde gelen yönetimsel değişiklikleri ardında bırakan Zenith, özellikle geçtiğimiz bir kaç senedir baştan aşağı yenilenmiş ürün grubu ve saatçilik konusunda sınırları zorlayan yenilikler barındıran modelleri ile büyük beğeni topluyor. LVMH Group bünyesinde yer alan diğer önemli markalardan TAG Heuer ve Hublot’dan hem teknik hem de tasarımsal anlamda destek alarak hazırlanan Zenith Defy El Primero 21 ise, 1/100sn hassasiyetinde ölçüm yapabilen kronograf özelliği ve segmentine göre ciddi anlamda uygun kabul edilebilecek fiyat etiketi ile dikkat çekiyor.
Baselworld 2017 bünyesinde tanıtılan modelin altında imzası bulunan isim ise sektörün efsane figürü Jean-Claude Biver. Markanın başkanlık görevi Julien Tornare tarafından devralınmadan önce kısa bir süre CEO pozisyonunda görev yapan Biver, görünen o ki Zenith için büyük önem taşıyan El Primero konseptine sihirli elleriyle dokunacak kadar zaman bulabilmiş. Yeni modeli fazlasıyla Hublot bulanlar olduğu gibi, markanın karanlık Nataf günlerinden kalan Defy ismini kötü bir seçim olarak görenler de var elbette ancak arka planda yaşananları bir yana bırakıp önümüzdeki saate odaklandığımızda, Zenith’in son derece başarılı bir iş çıkardığını görmek işten bile değil.
Baselworld 2017 kapsamında saatseverlerin beğenisine sunulan Zenith Defy El Primero 21 Koleksiyonu, üç farklı seçenekten oluşuyor. Benim inceleme için seçtiğim model ise iskelet kadranlı ve titanyum kasalı Ref. 95.9000.9004/78.R582. Koleksiyonda yer alan diğer modeller ise gümüş kadranlı/titanyum kasalı Ref. 95.9001.9004/01.R582 ve serinin bayrak gemisi unvanını taşıyan iskelet kadranlı/alüminyum&seramik alaşım kasalı Ref. 24.9000.9004/78.R582. Açıkçası inceleme için seçtiğim model bence koleksiyon dahilinde en optimal versiyon zira bu derece önemli bir mekanizmayı izlemek için makul bir ek bedel ödemeye hazır olsam da siyah renkli alüminyum/seramik alaşımlı kasayı titanyum kasaya tercih edeceğimi sanmıyorum.
Modelin oldukça güçlü hatlara sahip, etkileyici bir kasası var. 44m çapında ve 14.5mm yüksekliğinde tasarlanmış kasa için titanyum malzeme kullanılması gayet yerinde bir tercih olmuş zira paslanmaz çelik bir kasa bu ebatlarda ortalamanın üzerinde bir ağırlığa sahip olurdu. Kasanın her iki yüzünde de yansıma önleyici kaplamaya sahip çizilmelere dayanıklı safir kristal camlar kullanılmış. Bu sayede mekanizmayı her iki taraftan da keyifle izleyebiliyorsunuz.
Kasanın geneline hakim mat yüzey formu, modelin high-tech karakteri ile oldukça uyumlu bir duruş sergiliyor. Özellikle düz şekilde tasarlanan bezelin ön kısmında da mat yüzey kullanılması, modele endüstriyel bir hava katmış. Dikdörtgen şeklinde tasarlanan kronograf butonlarında Hublot esintilerini görmek mümkün (tabii kasaya bakar bakmaz zaten görmediyseniz) zira aynı butonlar Classic Fusion modellerinde sıkça kullanılıyor. Modelin genel havasına uyumlu duran bu butonlara eşlik eden ayar kolu için ise maalesef aynı şeyi düşünmüyorum. Sanki başka bir saatten sökülüp takılmış gibi bir hali var...
Kısa ve düz boynuz tasarımı sayesinde bileğe mükemmel oturan kasanın arkasında, dört adet minyatür vida ile sabitlenmiş, orta kısmı safir kristal cam bölmeli bir arka kapak tercih edilmiş. Aslında dönerek kilitlenen harici kapak tiplerinden çok da haz eden biri değilim ancak kasanın 100 metre su geçirmezlik değeri, bu konudaki tereddütlerimi ortadan kaldırmaya yetti.
Kadran anlamında koleksiyonda iki farklı opsiyon olduğundan bahsetmiştim. Açıkçası iskelet kadran fanatiği bir saatsever değilim ancak Zenith Defy El Primero 21, kesinlikle kalibresini görmek isteyeceğim bir model. Ayrıca şu hiç haz etmediğim Open Heart tarzı yerine, düzgün bir şekilde uygulanmış iskelet kadranı da her zaman tercih ederim.
İskelet formuna rağmen kadrana baktığınızda saati ve kronograf fonksiyonlarını net okumanızı sağlayan detaylar görüyorsunuz. Saat ve dakika markörleri, kadranın dış kısmında yer alan halka skala üzerine net bir şekilde işlenmiş. Bu sayede zamanı düzgün bir şekilde okuyabiliyorsunuz. Saat 12 noktasında güç rezerv göstergesi yer alıyor. Hilal şeklinde hazırlanmış göstergenin hemen altında Zenith El Primero 21 yazısı göze çarpıyor. 3-6-9 formatında dizilen alt kadranlara, merkeze yerleştirilmiş beyaz renkli kronograf saniye kolu eşlik ediyor. Markörlerin yanı sıra akrep ve yelkovana da uygulanan SuperLuminova fosfor dolgusu sayesinde, karanlık ortamlarda da yeterli okunabilirlik sağlanıyor.
Şüphesiz modelin en önemli bölümlerinden biri de mekanizması. Efsanevi El Primero’nun yaklaşık yarım asırdır devam eden serüvenine belki de şimdiye kadar yapılmış en majör güncelleme diyebileceğimiz mekanizma, 1/100sn hassasiyetinde ölçüm yapabilen kronograf özelliği ile öne çıkıyor. Mekanik saatçilik için oldukça hassas bir ölçüm aralığı olan bu değer, belki Zenith için bir yenilik olabilir ancak sektörün geneline baktığımızda bu konuda ilk akla gelen model TAG Heuer Carrera Mikrograph. Kısa bir süre üretilen model, tam olarak bu mekanizma ile hayat bulmuştu. İşin içine Biver ve LVMH Group gibi isimler girince ortaya çıkan sinerjinin bu tip sonuçları olması gayet doğal diyerek bu geçmişe yönelik bilginin bir eleştiri olmadığını hatırlatmakta fayda var zira gerçek olan şu ki TAG Heuer Carrera Mikrograph ne bu Zenith kadar şık duruyordu, ne de fiyatı bu kadar uygundu.
Zenith Defy El Primero 21 modelinin içerisinde El Primero konseptini 21. Yüzyıla taşıyan Caliber El Primero 9004 görev yapıyor. Tıpkı ilk El Primero’da olduğu gibi yine otomatik kurgulu tasarlanan mekanizma, ürün grubunun imza detayı olan 36000vph hızında çalışıyor. İşin ilginç kısmı ise 36000vph hızında çalışan mekanizmanın bünyesinde 360000vph hızında çalışan bir kronograf modülünün yer alıyor olması. 5Hz + 50Hz olarak açıklanan bu mühendislik harikası düzeneğin arkasında yatan en önemli özellik ise çift zincir sistemi... Birbirinden bağımsız balans çarkı, dişli grubu ve kıl zemberek bileşenlerine sahip iki farklı düzeneği aynı gövdede buluşturan Caliber El Primero 9004, bu sayede 1/100sn hassasiyetinde ölçüm yapabiliyor ve daha da önemlisi yaptığı ölçümü merkeze bağlı saniye kolu ile analog ortamda gösterebiliyor.
Saat 6 noktasında yer alan alt kadran, her biri birer dakikalık zaman aralıklarını gösteren markörleriyle 60 saniyelik zaman dilimini sayabiliyor. Saat 3 hizasında bulunan alt kadran 30 dakika sayacı olarak görev yaparken saat 9 noktasında yer alan pervane formundaki kol ise küçük saniye vazifesini yerine getiriyor.
İskelet kadran seçeneğine sahip olan modellerde mekanizmayı büyük bir zevkle izleyebiliyorsunuz. Bu arada izlediğiniz mekanizmada, High-End İsviçre saatlerine hayat veren kalibrelerde görmeye alıştığınız Cotes de Geneve süslemeleri veya mavileştirilmiş vidalar yok. Görsel süslemelerden ziyade mekanizmanın yüksek teknoloji ürünü tasarımına dikkat çekmeyi hedefleyen Zenith, hemen hemen tüm bileşenlerde aynı dikey fırça desenini kullanarak modelin endüstriyel konseptini mekanizmaya da taşımayı başarmış.
Modelin üzerinde yer alan içi silikon astarlı timsah derisi kayış ve Zenith imzalı katlanır klips de Hublot dokunuşlarını ele veren detaylar arasında yer alıyor. Modelin geneliyle fevkalade uyumlu duran bu parçaların, estetikte olduğu kadar konfor konusunda da gayet başarılı olduğunu söylemek mümkün zira Zenith Defy El Primero 21 bileğe çok güzel oturuyor.
Lüks saatler hakkında yazmanın en zor kısmı nedir diye sorsalar cevabım kesinlikle “fiyat...” olurdu. Çünkü işin tasarımsal veya mühendislik boyutu hakkında insanlara bilgi vermeye çalışırken bir de anlattığınız ürünün bir fiyatı olduğunu ve bunun hiç de ucuz olmadığı gibi gerçeklerle karşı karşıyasınız. İşte bu nedenle anlatmaktan en çok keyif aldığım modellerin başında Fiyat/Performans oranı yüksek saatler geliyor. Bu konuya özellikle değinmek istediğim çünkü 1) hepimizin kendine göre bir yaşam standardı, öncelikleri ve hobilerine ayırabileceği bir bütçesi var... 2) inceleme için seçtiğim Zenith Defy El Primero 21 modeli SFr 11,900 etiket fiyatıyla “birim paraya alınabilecek en iyi saat” konusunu adeta yeniden tanımlıyor...
Her zamanki destek ve iş birliklerinden ötürü tüm Konyalı Saat ailesine teşekkürlerimizi sunarız.
