Baselword fuarı organizasyon direktörü Michel Loris-Melikoff ile Dubai Watch Week’te buluştuk, fuarın geleceğini, dönüşümünü ve merak edilenleri konuştuk.
Serdar OAL: Bildiğimiz kadarıyla saat fuarları özellikle son üç yılda çok kan kaybetti. Markalar, fuarlardan ayrılma nedenlerini birçok kez paylaştı. Fakat siz, Baselworld’ün bir parçası olarak, bu sürece neyin sebep olduğunu düşünüyorsunuz?
Michel Loris-Melikoff: Kan kaybettiğini değil, çok heyecanlı bir dönüşüm sürecinde olduğumuzu düşünüyorum. Dönüşüm esas olarak dijitalleşmeden kaynaklanıyor ve birçok insan bundan korkuyor. Ayrıca, ticari fuar sektörünün tehlikeye girebileceğini de düşünüyor. Ben böyle olduğunu düşünmüyorum. Biver’in de söylediği gibi insanların tanışabileceği, göz kontağı kurabileceği, el sıkışabileceği ve tutkularını paylaşabileceği bir platforma ihtiyacımız var. İletişimi ticari fuar dünyasına entegre etmeliyiz. Markaların, ticari fuardan daha fazla dijital iletişim bütçesine sahip olduğuna inanıyorum. Her şeyin çok pahalı olduğu fuar zamanları sona erdi. Eğer tedarikçi yüzde 10, 15 veya 30 kar ediyorsa bundan kimsenin şikâyeti olmaz, sonuçta herkesin kar etmesi gerekiyor. Fakat kar yüzde 500, 600 ise… Bazı oteller fuar zamanı ziyadesiyle pahalı oluyor. Ve şimdi benim işim, hizmetlerin tamamını mantıklı bir seviyeye çekmek. İnsanlar fiyatlandırmayı konuşurken her şeyi birbirine karıştırıyor. Eğer fiyatlandırmayı konuşacaksak, metrekare fiyatını konuşmalıyız ki ben bunu düşürebilirim. Bu ücret, tüm masrafın yalnızca yüzde 15’ini-20’sini oluşturuyor. Bir diğeri de fuar standı inşası. Çok pahalı ve indirmemiz gerekiyor. Durum çok açık; üç katlı fuar standına ihtiyacımız yok. Evet, büyük markalar yeterli paraya sahip oldukları için bunu yapabilir fakat diğer markalar için bu yükü azaltmalıyız ki daha kaliteli fuar deneyimine ve içeriğe odaklanabilsinler. Bu dönüşümün tamamlanması birkaç yılı bulacak ama oldukça heyecan verici bir deneyim olacak. Baselworld’ü devraldığımda çok kritik pozisyondaydı. Swatch Group çıktığı için daha da kritik bir duruma düştü. Geçmiş, geçmişte kaldı. Şimdi gelecek için hazırlanmalıyız. Daha şimdiden yüzde 15 büyüyen, ki bu büyük bir rakam, mücevher bölümünden olumlu sonuçlar aldık. Şimdi aynısını saatçilik endüstrisi için yapmalıyız.
Serdar OAL: Baselworld sadece saatçilik endüstrisi için değil, 102 yıllık tarihiyle genel olarak fuar konsepti için de bir yapı taşı niteliğinde. İki dünya savaşıyla, Büyük Buhran’la ve kuvars kriziyle başa çıkan Baselworld, dijital dünyaya nasıl yetişecek?
Michel Loris-Melikoff: Söylediklerime ek olarak Baselworld mücevherat ve saatçilik için ana fuar olarak kalmaya devam edecek fakat seyyar küçük platformlar, farklı platformlar da yaratmayı düşünüyoruz. Diğer fuarlar ayrıca Çin, Hindistan ve Miami’ye de gitmeyi düşünüyorlar. Tanrım, herkes Miami’ye gitmeyi düşünüyor. (Gülüyor) Herkesin ilgisini çekecek bir Baselworld yaratmalıyız. Herkes bu ekosistemin içinde olmalı. Bu sistemde siz (basın), markalar, influencer’lar, koleksiyonerler ve bayiler olmalı. Diyelim ki dünyanın herhangi bir yerinde, mesela Mumbai’de koleksiyonerler için bir etkinliğe ev sahipliği yapma şansımız olursa, pozitif tutum sergileyip hemen bir etkinlik düzenleriz.
Serdar OAL: Bu yıl fuar alanında hem marka hem de ziyaretçiler için fuar deneyimini daha iyi hale getirecek farklı uygulamalar ve yenilikler gördük. Önümüzdeki sene bizi ne gibi yenilikler bekliyor?
Michel Loris-Melikoff: 2020 için şu anda bahsedemeyeceğim bazı sürprizlerimiz olacak. Bayiler için sunduğumuz hizmetleri geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Baselworld’ü yalnızca markalar için düzenliyor, bayilerle ilgilenmiyorduk. Eğer bayiler kendilerini rahat hissederlerse markalarla iş yaparlar. Eğer markalar bayilerle iş yaparsa sonraki sene de fuarda olurlar. E-gönderimler aracılığıyla bayilere yeni hizmetler sunacağız. Ayrıca az önce bahsettiğim ekosistemle iletişim kurabileceğimiz bir dijital platform yaratmak istiyoruz. Çok büyük bir yatırım gerektiriyor ve tamamlanması birkaç yılı bulacak.
Serdar OAL: Herkes fuarların yeni tarihlerini konuşuyor. Yeni tarihlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Michel Loris-Melikoff: Evet! Çok geç. Çok sert bir müzakere yaptık. Fabienne Lupo ve ben bir tarih belirlemek zorundaydık ve bir karar verdik. Aralık ayında tarihi duyurduk ve mart ayına kadar kimseden, bir tek kişiden bile şikâyet almadık. Saatçilik endüstrisi hakkında uzman değilim. Birkaç kişiyle konuştum ve tarihlerde bir sorun olmadığını, önemli olanın koordinasyon olduğunu söylediler; biz de yaptık. Yeni tarihlerin geç olduğunu kabul ediyoruz. Bunu konuşacak ve daha uygun bir tarih bulacağız.
Serdar OAL: Çok teşekkür ederim Bay Melikoff.
Michel Loris-Melikoff: Benim için zevkti.