Geçen günlerde Horobox Yönetim Ofisi’nde oldukça heyecanlı bir atmosfer vardı. Sorumlu editörümüz Burak Bayram’ın bileğinde ışıldayan Tissot PRX Powermatic80, adeta saat dünyasındaki tüm dengeleri alt üst etmek için oradaydı.
O gün hayatında ilk defa lunaparka gitmiş bir çocuk gibiydim. Hani ışıklar, sesler, sürprizler, sürekli dikkatinizi çeken detaylar ve kalabalık sizi büyüler ya, benim durumum da farklı değildi. Peki, bunca kalabalık içinde masadaki en ucuz saat, Tissot PRX Powermatic 80, nasıl oldu da bu kadar çekici olabiliyordu?
O gün ofiste tam manasıyla bir şenlik hali hakimdi. Her boy, her renk, her çeşit saatten örnekler vardı karşımda. Süper egzotik bir RM mi istersiniz? Kusursuzluğun tanımı bir Day-Date mi? Yoksa dünyanın peşinde koştuğu bir Nautilus, bir RO Jumbo ya da bir F.P. Journe mi? Snoopy ödüllü bir Speedmaster’a ne dersiniz? İtalyan ruhlu İsviçreli Panerai ile dikkatinizi çekebilir miyiz? Peki ya Horobox’a özel üretilen Limited Edition modellere ne demeli? Bence en ilginç olanını en sona bıraktım: Tissot PRX. Ancak ona geçmeden önce diğer seçeneklerden biraz bahsetmek istiyorum.
Bilezikli saatlerin, kalite ve tokluk hissini kullanıcısına hissettirme konusunda, kayışlı versiyonlara göre daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında, saat zevkimin evrimleşmesiyle ya da kendi tabirimle daha rafine hale gelmesiyle, belli bir ebadın üzerindeki modelleri de sevemez hale geldiğimi söyleyebilirim. Rolex’in 40mm ve daha küçük çaplı modellerinin neden dünyanın en çok aranan saatleri hale geldiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Bir Royal Oak Jumbo’nun veya bir Nautilus’un, neden arzu nesnesi olarak nitelendirildiğini de. Şıklık, kalite, tokluk, tarihçe, nadirlik ve marka değeri… Bu tarz modellerde üst düzey bir saatin sahip olmasını isteyeceğiniz hemen her özellikten az ya da çok miktarda var. Anlaşılan o ki 80’li yıllarda adeta küllerinden bir kez daha doğan İsviçre saat endüstrisi, kusursuzu 50 sene öncesinden yakalamayı başarmış.
Rafine saat zevkinden bahsettim ya, günümüz saat dünyasında iş öyle bir hal aldı ki, artık cebinize binlerce Euro’yu koyup istediğiniz saate ulaşmanız pek mümkün değil. Bekleme listesi mevzusu son derece can sıkıcı bir hal aldı. İkinci el veya gray market’ta konuşulan fiyatlar da sanki artık başka dünyalara ait gibiler.
Tam da bu noktada, Tissot PRX karşımıza çıkıyor. Tissot’un marka olarak kendi kategorisinde sahip olduğu değeri ve prestiji kimse inkâr edemez. Söz konusu model ise, tarihin tozlu sayfalarından gelen ölümsüz bir tasarım. Şık ölçülere sahip, ortalamanın üzerinde işçilikle üretilmiş bir kasa ve nefis bir entegre bilezik. Günümüz lüks saat teknolojisi standartlarını karşılayan safir kristal cam, yine safir kristal arka kapak, çift taraflı katlanır klips, 80 saat(!) güç rezervli in-house (belki in-group demek daha doğru) mekanizma. Her şeyden önemlisi, sunduğu özelliklere kıyasla, nefes kesici seviyede bir fiyat etiketi.
Tissot PRX’ten bir RO Jumbo ya da Nautilus performansı bekleyemeyiz elbette. Elinize vicdanınıza koyun, RO’nun bir baklası fiyatına satılan bir saatten bahsediyoruz.
2021 yılının sonlarına doğru hayatımıza giren Tissot PRX’in, kuvars veya otomatik fark etmeksizin, saat dünyasında yarattığı etkiye hepimizin şapka çıkarması gerekiyor. Eksikleri yok mu? Elbette var. Son derece şık tasarımlı bileziğin, baklalarından daha kalın yapıda bir katlama mekanizması ile sunulması hoş değil. Otomatik versiyonda bulunan kare desenli kadran ve gün penceresi etrafında yer alan çerçeve gibi detayların, pilli versiyonda olmaması da yine üzücü. Saatin çapı 40mm gibi modern ve makul bir ölçü olsa da, entegre bileziğin yapısı sebebiyle uzun bir forma sahip. İnce bilekliler, kasa çapına güvenerek hareket etmemeliler. Saati bilekte mutlaka denemeliler. Neyse ki tüm bu durumlar, saatin şıklığı ve fiyat etiketinin de etkisiyle, görmezden gelinebiliyor.
Tercihinizi pilli mekanizmanın pratikliğinden veya Powermatic80 kalibrenin horolojik sıcaklığından yana kullanmak tamamen size kalmış. Unutmadan, otomatik kalibreli PRX, aktif kullanımda, 72 saatte günlük +2 saniyelik rekor bir hassasiyet seviyesinde çalışabiliyor. Biri COSC veya METAS mı dedi?
Uzun lafın kısası, belirli bir bütçe dahilinde hareket etmek isteyenler için Tissot PRX ailesi, son yılların en mantıklı seçeneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi gelelim esas soruya; peki hangi renk kadran en güzeli?
