Bu soruya herkes farklı bir cevap verebilir. Bizler cevabımızı beş başlık altına topladık.
Kimi vintage saat koleksiyonerleri Patek Philippe sever, kimileri Vacheron Constantin, kimileriyse Omega. Fakat Rolex, dünyanın en çok tanınmış lüks saat markası olarak sıranın başını tutuyor. Neden mi? Buyurun yazıya...
1-) Amaca Uygun Üretim
Saatseverler arasında çokça kullanılan ‘tool watch’ yani ‘belirli bir amaca hizmet etmek için üretilen saat’ açıklamasının hayat bulmuş hali Rolex olabilir. Vintage Rolex koleksiyonerleri de, klasik modellerin birçoğunun aksesuar veya mücevher olarak değil, çoğu zaman macera içeren amaçlar için yaratıldığı düşüncesini seviyor ve bu saatlere bağlılık duyuyor.
Tool watch’un en güzel örneklerinden biri GMT-Master model ailesi. Bir zamanlar ismi hava taşımacılığıyla özdeşleşen Amerikan havayolu şirketi Pan-Am, pilotlarının kullanabilmesi için iki zaman dilimini aynı anda gösteren bir saat istemişti.
İlk Rolex GMT-Master / 1955
Submariner modeliyse, adından da anlaşılacağı üzere dalgıçlara özel tasarlandı.
İlk Rolex Submariner / 1953
Milgauss, 1950’lerde tanıtıldı ve yüksek elektro manyetik alanlarda çalışan kişilere özel tasarlanmıştı. Bin Gauss’a kadar manyetik ortama direnç gösterebilen model, adını da (mil, bin anlamına geliyor) buradan alıyor. O yıllarda birilerinin sivil hayatta bu saatleri kullanması alışılmadık olsa da, şu anda bu modeller en çok aranılanlar arasında.
İlk Rolex Milgauss / 1956
2-) Detaylar
Vintage Rolex koleksiyonerleri, modeller kadar o modelleri oluşturan bileşenlerin taşıdığı nüanslara da çok önem veriyor. Patrizzi kadran Daytona, Flat 4 bezel 16610LV 50th Anniversary Submariner, Nipple kadran GMT Master gibi çok özel modeller diğer versiyonlardan ciddi fiyat farklarıyla ayrılıyor. Ortalama 10.000 EUR değere sahip bir model, bu gibi detayları taşıdığı takdirde bir anda 50.000 EUR’ya alıcı bulabiliyor.
- Rolex Daytona Stainless Steel Patrizzi Dial (Ref. 16520)
- Rolex 50TH Anniversary Submariner (Ref. 16610LV)
Rolex GMT-Master Nipple Dial (Ref. 1675)
3-) Çok Yönlülük
Çok yönlülük, markanın bir diğer önemli özelliği. Çoğu çağdaş modelleri için de geçerli olan bu durum, vintage Rolex’lerde de kendini belli ediyor.
Vintage bir Rolex’i bileğinize takmak için özel bir zamanı beklemenize gerek yok. Hem takım elbise giydiğiniz günlerde hem de ayağınıza parmak arası terliği giyip plaja indiğinizde, bileğinizde size rahatlıkla eşlik edebilir.
4-) Artan Değer
Vintage Rolex’lerin kendine özgü bir değeri oluyor ve iyi durumdaki modellerin fiyatları her geçen gün artıyor. Rolex koleksiyonleriyse bileğe takılabilir yatırımları seviyor. Markanın özellikle Daytona, Submariner ve Explorer gibi spor modelleri bu beklentiyi fazlasıyla karşılıyor. Klasik elbise modelleri spor modeller kadar hızlı değer kazanmasa da, oldukça nadir olan ve zor bulunan modeller birkaç yüz bin dolar aralığında değerlendiriliyor.
5-) Dayanıklılık
‘Rolex dayanıklılığı’ diye bir olgu var. Amaca yönelik saatler üretme konusunda uzmanlaşmış bir isim olan Rolex’in vintage modelleri bile günlük kullanım için yeterli güveni sağlayabiliyor. Bakımı zamanında ve doğru ellerde yapılmış 30 yaşında bir Submariner size hala derin dalışlarınızda eşlik edebilirken, 80’li yıllardan bir Daytona ilk günkü zaman tutma hassasiyetinden bir şey kaybetmeden günlük saatiniz olarak bileğinizde yerini alabiliyor.